Güzel Konuşma ve Diksiyon

İYİ BİR KONUŞMA SESİNİN NİTELİKLERİ

Kişiliğiniz sesinizde gizlenmiştir.

İnsan kişiliğinin bazı yönlerini en iyi ses, ele verir. Öğretmenlik ve askerlik bu konuda özel bir önem ve dikkat gerektiren mesleklerdir.

İyi bir konuşmanın özellikleri şunlardır:

a. İşitilebilirlik: Konuşurken, sesin, bütün dinleyiciler tarafından rahatlıkla işitilebilmesidir. Çok yavaş ya da yüksek tonlarla konuşulmamalı; ses tonu konuşulan yerin ve dinleyici kitlesinin büyüklüğüne ve özelliğine bağlı olarak ayarlanmalıdır.

b. Akıcılık: Sözlerin ve düşüncelerin, dinleyicilerin algılama hızına denk düşmesidir. Bu hız, her zaman aynı kalmamalı; heyecan durumuna, dinleyicilere ve konuya göre yer yer değişiklikler göstermelidir.

c. Hoşa giderlik: Ses tınısının katı, tiz, kulak tırmalayıcı, hırıltılı, madenî, burundan gelen, hışırtılı, boğuk, çok yumuşak, gevrek, biçimden yoksun vb. olmamasıdır. Genellikle doğuştan gelen bu özellikler, düzenli çalışma ile belli oranlarda düzeltilebilir.

ç. Anlamlılık: Sesin genel olarak, dostça bir nitelik taşıması ve güven duygusu telkin etmesidir. Ses, kelimelerdeki anlamın daha fazlasını ya da tam zıddını yansıtabilir.

d. Bükümlülük: Sesin; ton, hız ve anlam bakımından değişiklik göstermesidir.

KONUŞMA (DİKSİYON) YETERSİZLİKLERİ

Pek çok insanda konuşma yetersizlikleri görülür. Hatta, üniversite bitirmiş bazı insanlar bile doğru ve güzel konuşamaz.

Konuşma yetersizliklerini şu maddeler altında toplamak mümkündür:

a. Yöresel Ağızla Konuşma: Kelimeleri, kişinin yetiştiği çevrenin ağzındaki seslerle söylemedir.
Örnekler:
kalın / galın
gidiyorum / gidiyom ya da gidim
merdiven / ayahçah
tas / üsküre
yuvarlanmak / gındırlanmak
çukur / kortik

b. Anlatımda Yetersizlik: Konu üzerinde kısa konuşulur, söylenecekler tam bildirilmez. Cümleler; bazen yarım bırakılır, bazen de bozuk cümle kullanılır. Anlamı bilinmeyen kelimeler seçilir. Yanlış telaffuz yapılır.
Örnekler:
maiyet / mahiyet
yönetmelik / yönetmenlik
porte / portre

c. Kavrayış Eksikliği: Meslekî bilgi yönünden henüz yeterli seviyeye gelinmediğini gösterir. Konuşulan ya da kişinin kendisine sorulan konu hakkında yeterli bilgisi, deneyi olmayabilir. Bunun sonucu olarak konuyu tam olarak anlamayabilir.
Yukarıda sıralanan bu yetersizliklerin yanında, az da olsa bazı insanlarda sürekli bir yargılama yapamama, dağınık konuşma, gereksiz sözler söyleme, çekingenlik, kural bilmeme, sesleri yeterli olmama, konuşurken gereksiz el – kol, gövde hareketleri yapma gibi kusurlar da görülmektedir.
(S. SARICA – M. GÜNDÜZ, Güzel Konuşma Yazma, s. 232)

Bütün bu rahatsızlıklar, evde, okulda fırsat yakalandığında plânlı ve düzenli olarak çok konuşmakla giderilebilir. Ayrıca, doğru ve güzel konuşma şartları doğrultusunda konuşmaya önem vermek gerekmektedir.

Güzel Konuşma ve Hitabet Sanatı

Tarihten bir örnek:

M.Ö. 44 yılı Sezar, Roma Senatosu’nun önünde almış olduğu 23 hançer darbesiyle yerde yatıyordu. Sezar’ın sert ve haris politikalarının Roma’yı yıkmakta olduğuna ve halk için en iyi yönetimin cumhuriyet rejimi olduğuna inanan Brütüs, Sezar’ın kanı yerde akarken Roma Forumu’ndan Romalılara seslendi. “Ulu Roma’nın insanları, Sezar’la dosttuk, onu çok severdim. Fakat Roma’yı Sezar’dan ve Sezar’ın Roma’yı sevdiğinden daha çok seviyordum. Demokrasi’nin Roma’da yaşaması, Roma insanlarının mutluluğu için Sezar’ın diktatörlüğünün son bulması gerekiyordu.”

Okumaya devam et

Siyasette Hitabet Sanatı

“Büyük bir kapitalist olacağıma,
keşke büyük bir hatip olsaydım”

P.Armour

Günümüzde hepimizin bir mesleği var. Bazılarımız, mesleklerinde en üst mertebeye ulaşmış durumda. Yine de İster mimar, ister doktor yahut avukat olsun mesleğinde başarılı olmuş bir insanın küçücük bir topluluk önünde ayağa kalkıp hitap etmesi ise bambaşka bir iştir. Bu insanı felce uğratan bir durumdur. Hitap etmek için kürsüye gelen kişide fizyolojik değişimler yaşanır, kalbi iki misli çarpar ve heyecan son raddesine gelir. Topluluk önünde anlatacakları, aldıkları notlar ise aklından kanatlana kanatlana uçmaya hazır bir kuş gibidir.

M.Ö. 44 yılı Sezar, Roma Senatosu’nun önünde almış olduğu 23 hançer darbesiyle yerde yatıyordu. Sezar’ın sert ve haris politikalarının Roma’yı yıkmakta olduğuna ve halk için en iyi yönetimin cumhuriyet rejimi olduğuna inanan Brütüs, Sezar’ın kanı yerde akarken Roma Forumu’ndan Romalılara seslendi. “Ulu Roma’nın insanları, Sezar’la dosttuk, onu çok severdim. Fakat Roma’yı Sezar’dan ve Sezar’ın Roma’yı sevdiğinden daha çok seviyordum. Demokrasi’nin Roma’da yaşaması, Roma insanlarının mutluluğu için Sezar’ın diktatörlüğünün son bulması gerekiyordu.”

Bu seslenişin ardından Sezar’ın Dışişleri bakanı ve Sezar’a çok bağlı olan Mark Antuan, Sezar’ın cesedi önünde birkaç söz söylemek için Roma Forumunda kürsüye çıktı. Roma halkı ikiye bölünmüştü. Antuan gözleri yaşlı olarak Sezar’ın hatırasını anlatan bir konuşma yapmaya başladı.

“Roma Halkı, Brütüs ve arkadaşları şerefli insanlardır, size sizin bildiğiniz şeyleri anlatacağım. Sezar bir diktatördü, fakat Roma’yı ve Romalıları severdi, Roma onun vatanıydı her şeyden daha çok ilgiliydi. Arkadaşlar, Romalılar, yurttaşlar buraya Sezar’ı methetmeye değil gömmeye geldim. Hatırlayın, Roma’da yoksullar inlediklerinde Sezar’da ağladı, Sezar şerefli bir insandı, ….”

Bu sözler üzerine Romalılar Sezar’ı öldürenler aleyhine bağırıp çağırmaya başladılar. Bu etkili hitabet Sezar aleyhine esen rüzgarı tersine çevirdi. Romalıları coşturdu. Sezar’ı öldürenler başka yerlere kaçarak canlarını kurtardılar. Brütüs ise kaçtıktan bir sene sonra intihar etti.

Okumaya devam et